Memur Olarak Çalışılması Avukatlık Ruhsatının İptal Nedeni midir ?
Alptekin Aydın
Son Güncelleme 3 yıl önce

... avukatlık ruhsatnamesine sahip ve bürosu olan, mesleği fiilen ifa etmekte olan bir avukatın, Kanunun 11. maddesinde sayılan işlerden bir göreve-işe başlamak için bürosunu kapatması halinde ruhsatnamesinin de iptali gerekeceği anlamına gelecektir. Halbuki, bu durumda sadece büronun kapatılarak barodan kaydın silinmesi ( yani mesleğin fiilen terk ) yeterli görülmekte, ayrıca mevcut ruhsatnamenin de iptali gerekmemektedir. Bu durum dahi ruhsatname sahibi olmak ile mesleğin fiilen ifa edilmesi halinin ayrılabilir statüler olduğunu göstermektedir.
1136 Sayılı Avukatlık Kanunu'nun 9. maddesinde; avukatlık mesleğine kabul edilen adaya ilgili baro tarafından ruhsatname verileceği, 3. maddesinin ( f ) bendinde; avukatlık mesleğine kabul edilebilmek için; bu Kanuna göre avukatlığa engel bir halin bulunmaması gerektiği, 5. maddenin ( d ) bendinde; avukatlık mesleği ile birleşemeyen bir işle uğraşanların mesleğe kabul isteminin reddedileceği, 11. maddesinde; aylık, ücret, gündelik veya kesenek gibi ödemeler karşılığında görülen hiçbir hizmet ve görevin, sigorta prodüktörlüğü, tacirlik ve esnaflığın veya mesleğin onuru ile bağdaşması mümkün olmayan her türlü işin avukatlıkla birleşemeyeceği hükümlerine yer verilmiş, Kanunun avukatlıkla birleşebilen işleri düzenleyen 12. maddesinde de, avukatlıkla birleşebilecek işler tek tek sayılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, avukatlık stajını 05.01.2010-12.01.2011 tarihleri arasında
tamamlayan ve staj bitim belgesini almaya hak kazanan ...'in, 22.02.2011 tarihinde ...İcra Dairesine İcra Müdürü olarak atandığı ve halen ... İcra Müdürlüğü'nde İcra Müdür Yardımcısı olarak görevini sürdürdüğü, Bingöl Barosu levhasına avukat olarak yazılmak istemiyle 01.06.2015 tarihinde yaptığı başvurusu üzerine ... Barosu Yönetim Kurulu'nun 09.07.2015 tarih ve 2015/57 Sayılı kararı ile baro levhasına yazılmasına karar verildiği ve bu kararın Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu'nun 14.08.2015 tarih ve 68412-244 Sayılı kararı ile uygun bulunduğu, ancak Adalet Bakanlığı'nın 07.09.2015 tarih ve 4090 Sayılı yazısı ile Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu'nun bu kararı uygun bulunmayarak tekrar görüşülmek üzere geri gönderildiği, Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu'nun 18.09.2015 tarih ve 69836-2 Sayılı kararı ile eski kararında ısrar etmesi üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için avukatlık stajını Kanuna uygun bir şekilde
tamamlayan adayın baro levhasına yazılabilmesi için Kanunun 5. maddesinde yer alan “avukatlıkla birleşmeyen bir işle uğraşmak” engelinin aranıp aranmayacağının açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Kanun, avukatlıkla birleşen işleri sınırlı bir şekilde sayarak kanunda yer alan işler
dışındaki tüm işlerin avukatlıkla birleşmeyen bir iş olduğunu kabul etmiş, baroya kayıtlı olarak avukatlık mesleğini icra eden avukatların avukatlık mesleği dışında bir işte çalışmasını yasaklamıştır.
Ruhsatname, belli etkinliklerde bulunabilmek için kişilere, önceden belirlenmiş bazı
şartlara uyma kaydıyla idarece verilen izin belgesi anlamında olup, ruhsatnamenin
verilmesi, mesleğin fiilen yapılacağı anlamına gelmemektedir. Ruhsatname ayrı, bu
ruhsatname ile izin verilen faaliyetin fiilen yapılabilir hale gelmesi ayrı hususlardır.
"Birleşmeyen iş"ten kasıt, Avukatlık Kanunu'nun 11. maddesinde sayılan işlerin, avukatlık mesleği ile birlikte fiilen sürdürülüyor olması halidir. Avukatlık ruhsatnamesi, kişinin avukatlık mesleğine kabul edildiğine, "diğer koşular"ı yerine getirmek kaydıyla artık fiilen avukatlık yapabileceğine ilişkin bir belge niteliğindedir.
Yürürlükteki mevzuata göre, avukatlık mesleğinin "fiilen" yapılabilmesi için, avukatlık
ruhsatnamesi tek başına yeterli olmayıp, ruhsatnamenin yanında Kanunun 43. maddesi uyarınca kayıtlı olunan baro bölgesinde bir büro açılması da gerekmektedir. Büro açmak, mesleğin fiilen yapılabilecek hale gelmesi anlamındadır. Zaten, Kanunun 72/c maddesinde de üç ay içinde baro bölgesinde bir büro açılmamış olması halinde levhadan adın silineceği düzenlemesine yer verilmiştir.
Şu halde, staj bitim belgesi sahibi bir kişinin, avukatlık ruhsatnamesi alabilmesi için; 9. madde gereğince mesleğe kabul edilmek üzere bir baroya başvurmaktan başka bir çaresi bulunmadığına göre, sırf başvuru esnasında bir memuriyette bulunduğu, dolayısıyla bağdaşmayan bir işte iştigal ettiğinden bahisle baroya başvuramayacağı gerekçesiyle talebinin reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Aksi düşüncenin kabulü, avukatlık ruhsatnamesine sahip ve bürosu olan, mesleği fiilen ifa etmekte olan bir avukatın, Kanunun 11. maddesinde sayılan işlerden bir göreve-işe başlamak için bürosunu kapatması halinde ruhsatnamesinin de iptali gerekeceği anlamına gelecektir. Halbuki, bu durumda sadece büronun kapatılarak barodan kaydın silinmesi ( yani mesleğin fiilen terk ) yeterli görülmekte, ayrıca mevcut ruhsatnamenin de iptali gerekmemektedir. Bu durum dahi ruhsatname sahibi olmak ile mesleğin fiilen ifa edilmesi halinin ayrılabilir statüler olduğunu göstermektedir.
Kaynak : Danıştay 16.D. 2016/10234 E. - corpus.com.tr